Allah insan için dâima hayırlısını takdir eder. Ancak insan bazan bu takdire nefsini zor razı eder, hattâ şikâyette de bulunur. Hakkında hayırlı olmayanı bile istemeye meyleder. Bu sebeble insan, mâruz kaldığı sıkıntılı takdirlere nefsinin isyan etmeyip itaat etmesi için duâ etmeli, hakkında hayırlısını dilemelidir. Peygamberimiz böyle sıkıntı içinde kalan kimseye duâ tavsiye buyurmuştur. Onu okumalı, Allaha teslim olmalıyız. Duâ şöyledir: Bismillâhi alâ nefsî ve mâlî ve dînî. Allahümme raddınî bi-kadâike ve bârik lî fîmâ kuddire lî, hattâ lâ uhibbe tacîle mâ ahhartehu ve tehîra mâ acceltehu. Allahım, senin ismine, malımı, dinimi ve nefsimi emanet ediyorum. Allahım, hükmüne beni razı kıl, kaderimde olanı bana mübarek kıl ki, tehir ettiğinin acelesini, acele ettiğinin de tehirini istemeyeyim. Nefsimin isyanını önle, teslimini sağla. Evet, nefis kaderin takdîrini bazan beğenmiyor, değiştirmek istiyor, yahut daha iyisinin takdirini arzuluyor. Böyle yersiz sıkıntının geldiği anlarda Allaha yalvarmalı, hakkında hayırlısını takdir etmesini dilemeli, takdirine de nefsinin rıza göstermesini talep eylemelidir. Böyle bir teslimiyet, insan için huzur verici duâ şeklidir. Hakkında hayırlısını isteyen insan, kalbinde ve zihninde daha başka şeyler bekletmez, hayırlısını dilemiş olmakla huzur duyar, rahata erer. .... |